Mardin Kültürel Peyzaj Alanı (2000)
Mardin, adını Süryanice kaleler kenti demek olan “Marde” den almakta olup, Türkiye’nin büyükşehir statüsünde bulunan ve Dicle ve Fırat nehirlerinin arasındaki “Bereketli Hilal” bölgesinde hakim bir alana kurulmuştur.
M.Ö.4500′ den başlayarak klasik anlamda yerleşim, gören Mardin, Subari, Sümer, Akad, Babil, Mitaniler, Asur, Pers, Bizans, Araplar, Selçuklu, Artuklu, Osmanlı Dönemi’ne ilişkin bir çok yapıyı bünyesinde harmanlayabilmiş önemli bir açık hava müzesidir.
Mardin Şehrinin belli başlı tarihi eserlerini şu şekilde sıralayabiliriz: ULU CAMİİ (CAMİ-İ KEBİR/ Artuklular döneminde 1176 yılında yapılmıştır.), Deyrulzafaran Manastırı, KASIMİYE MEDRESESİ (1469 Akkoyunlular), ZİNCİRİYE (SULTAN İSA) MEDRESESİ (1376), MOR BEHNAM (KIRKLAR) KİLİSESİ, Dara Mezopotamya Harabeleri (Dara Antik Kenti kalıntıları), Latifiye Camisi (1371).
Doğal yapı ile insan etkileşimi sonucu ortaya çıkan taş mimarisinin benzersiz dini ve geleneksel yapılarını barındıran Mardin, bir ortaçağ kenti görünümüyle “kültürel peyzaj alanı” olarak UNESCO Dünya Miras Listesi’ne önerilmiştir.